MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çeşme Davası sürüyor…
Engin ÖNEN
YAZARLAR
2 Aralık 2022 Cuma

Çeşme Davası sürüyor…

Çeşme Yarımadasının büyük bir bölümünün satışı içeren, Çeşme Turizm Projesi’ne karşı verilen mücadelede çok önemli bir hukuki zafer elde edildi. Mimar Mühendis Odaları, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP ve gönüllü yurttaşların açtığı dava sonucu üst mahkeme Yürütmeyi Durdurma kararı aldı.

Bu karar alanında uzman bir bilirkişi heyetinin verdiği rapora dayandırıldı önemli ölçüde. Yani bu yağma girişimi bilimsel ve hukuki dayanaktan yoksundu, bu resmiyet kazanmış oldu.

Ancak uzunca bir süredir mahkemeler bu türden kararlar vermesine rağmen, kararların yaptırımının yeterince etkili olmaması doğal olarak birçok kişide kaygıya yol açmaktadır. Karar uygulanacak mı?

Bu nedenle dün, adlarını yukarıda saydığımız davaya taraf olan kurum ve kişiler bir basın açıklaması ile Çeşme Turizm Projesine ilişkin bütün çalışmaların son bulması gerekliliğine dikkat çektiler.

Modern bir devlet yönetiminde bunun aksi düşünülemez zaten.

Mahkeme kararını uygula demek, devlete devlet ol demektir.

Saray uzunca bir süredir iktidarının finansmanı konusunda özelleştirmelere abandı. Satacağı kuruluş kalmayınca kamu arazilerine göz dikti. Satacağı arazilerin vasıflarını hiç dikkate almadan hukuksuz bir şekilde koruma ve şehir planlarını değiştirdi.

Çeşme’de de aynı şeyleri yaparak geniş kamu arazilerini satmayı kafasına koymuş olan iktidarın bu hukuk kararına kendiliğinden uymasını beklemek hayalci bir yaklaşım olur. Bu nedenle Odalar, Sivil Toplum Kuruluşları ve çevreci yurttaşların mücadeleyi sürdürmeleri gerekecek.

Aslında siyaset kurumu ve sınıfında gerekli tutarlılık olsaydı bu mücadele daha etkili olabilirdi. Meslek Odaları ve çevrecilerin uyarıları dikkate alınmadı. Belediyeler davaya taraf olup, korumakla yükümlü oldukları şehir dava açabilirlerdi. Olmadı.

Tersine bu projeye başlangıçta doğrudan destek sağladılar. Ayrıca bölge halkında arazilerinin değer kazanacağı yönünde beklentiler oluşturarak, yerel destek sağlamaya çalıştılar. Şimdiki Çeşme belediye Başkanı, bu projeye karşı çıkmak vatan hainliği olur dedi. İki yıl sonra CHP parti sözcüsü, biz projeye karşıyız deyince de, partimizin görüşü olsaydı biz bu duruma düşmezdik diye açıklama yaptı.

Bu sadece bir ilçe belediye başkanı öngörüsüzlüğü olsaydı sorun daha hafif olurdu. Nitekim bir önceki belediye başkanın da “ben olsaydım, daha çok işin içinde olurdum” açıklaması da kayda geçti.

Diğer belediye başkanları, milletvekilleri ve muhalefet partilerin yöneticileri de sessiz kalarak dolaylı destek sağladı. İzmir Milletvekilleri Kani Beko ve Aytun Çıray dışında, rant uğruna ekolojik kuralları ve şehircilik ilkelerini hiçe sayan bu projeye karşı çıkan görmedik kritik aşamalarda.

Şimdi pardon demeden hepsi karşıyız diyor. Çünkü parti genel merkezi böyle açıklama yapınca, profesyonel siyasetçi başka türlüsünü savunamaz.

Bunları unutmamak ve profesyonel siyasetin ve neo liberal kent yönetimi anlayışını parti ayrımı olmaksızın egemenliğini sürdürdüğünü hesaba katmak lazım. Ama samimiyet testi için halen fırsat var. Karşıyız diyen belediye başkanları, milletvekilleri ve parti yöneticileri, beyan dışında siyasetin gereğini yapacaklar mı?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz