MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AK Parti'de yeni dönem
Cemil DİRİM
YAZARLAR
5 Ağustos 2014 Salı

AK Parti'de yeni dönem

AK Parti İzmir İl Bakanlığı’na Bülent Delican’ın atanmasından sonra merakla beklenen İl Yönetim Kurulu Listesi geçtiğimiz günlerde açıklandı. 2002’den bu yana AK Parti’de siyaset yapan Delican’ın atanmasının AK Parti’ye farklı bir soluk getireceğini ve Delican’ın bunca yıldır aktif siyaset yapıpta hakkında kimsenin olumsuz bir şey söylemediği ender siyasetçilerden olduğunu daha önce yazmıştık. Eğer herkesi kucaklayan ve şaibeli isimlerin yer almadığı bir yönetim oluşturursa geçmiş dönemlerde küsüp kenara çekilen birbirinden değerli pek çok partilinin de tekrar siyasete dönmesini sağlayacağını belirtmiştik. Yeni yönetim kurulu listesi açıklandığında şaşırdım. Milletvekillerinin de listeye müdahil olup eski yönetimlerden oluşan karma bir liste oluşturmasını beklerken çok sayıda yeni isimle karşılaştık.

Listeyi incelediğimizde AK Parti’nin İzmir’deki potansiyelini tam anlamıyla yansıtmadığını görüyoruz. Yaklaşık 2000 kişinin yönetime girmek için CV verdiğini göz önünde bulundurursak, yakından tanıdığım bazı isimlerin listeye girememiş olmasını yadırgamadım değil. Önce liste ile ilgili olumlu değerlendirmelerle başlayalım. Birincisi yıllardır il yönetimlerinde yer alan ve teşkilatın abisi olarak kabul edilen Rahmi Taştan’ın yönetimde yer alması ve duyumlarımıza göre yürütme de yer alacak olması doğru seçim. Yine geçmiş yönetimlerde görev alıp başarılı çalışmalarıyla öne çıkan Özer Ataç, Yunus Kalkan, Nazmi Yılmaz gibi tecrübeli isimlerin olmasını da önemli buluyorum. Kamuoyunun daha çok MÜSİAD Başkanı olarak tanıdığı ama siyasetteki deneyimi tartışılmayacak Abdurrahman Çabuk’un listede yer bulması da listenin artılarından. AK Parti’nin esnaf kesimi ile ilişkisini geliştirmesine katkı koyacak Aykut Yenice, bir önceki yönetimde başarılı çalışmaları ile öne çıkan Ahmet Kurtuluş, Ahmet Şimşek, Gerçek Tekin, Gözde Keskin de doğru isimler. Romanların genç temsilcisi Cemal Bekle, geçtiğimiz dönem Belediye meclis üyeliği yapan Ayşe Neşe Edebali, İl Genel Meclisi’nde görev yapan Ahmet Kadıoğlu gibi isimler de yönetim kurulunda başarılı çalışmalar yapacaktır.
 
Listenin eksilerine baktığımızda ise geçmiş dönemlerde parti çalışmalarına büyük katkı sağlayan bazı deneyimli partililerin listede kendilerine yer bulamadığını görüyoruz. Özellikle tanıtım toplantısında ondan fazla kişinin siyasete yeni başladığını söylemesini yadırgadım. Belki çok iyi eğitim almış ya da mesleğinde çok başarılı olabilirler ancak siyasi hayata il yönetim kurulunda başlamanın doğru olmadığını düşünüyorum.  Bizim siyasette tecrübe faktörüne ne kadar önem verdiğimizi bilenler bilir. Daha önce de pek çok yazımda siyasi yaşamda tecrübenin önemini vurgulamış bunun öğrenimle ya da başka bir biçimde kazanılamayacağını, işin içinde yer almayı, parti teşkilatlarında çalışmayı, çarıklı erkan’ı harp dediğimiz deneyimli siyasetçilerden feyz almayı gerektirdiğini belirtmiştim. İletişim eğitimi almış, ilk siyasi kampanya tecrübesini 1991 yılında yapılan seçimlerde yaşamış, ondan sonrada her seçimde siyasi danışman ve gazeteci olarak görev yapmış birisi olarak siyaset hakkında söz söylemeye hakkım olduğunu düşünüyorum.  Yaklaşık 20 yıldır bütün seçim kampanyalarını yakından izlemiş, birçoğunda görev almış birisi olarak, siyasetin tecrübe, birikim, zeka, iletişim bilgisi, sosyal bir kişilik gerektirdiğini anlatmaktan yoruldum ama bazıları hiç hazırlıksız meydana çıkmayı marifet sayıyor.
 
AK Parti için çok önemli bir ilde yönetim kurulunda görev alacak kişiler, eğer siyasi tecrübeleri yoksa çok kolay hata yapabilirler. Başka bir ortamda, ya da sivil toplum kuruluşunda çok öne çıkmayacak hatalar söz konusu AK Parti olduğunda göze batacaktır. En başta söylediğim gibi bir kişinin iş yaşamında çok başarılı olması, eğitimli olması siyasette de başarılı olacağı ve doğru söylem ve davranışlarda bulunacağı anlamına gelmiyor. 

İl Yönetim Kurulu üyelerinin basına tanıtıldığı toplantı da ilk defa ismini duyduğum ve gördüğüm gençlere haksızlık yapmakta istemiyorum. Tanımadığım için belki içlerinde kendilerini yetiştirmiş isimler de vardır. Ancak görev bekleyen onca tecrübeli siyasetçinin tecrübelerinden istifade etmeye gerek duyulmamasını hatalı buluyorum. Partilerin gençlik kolları, ilçe örgütleri siyasete meraklı gençler için daha uygundur. Özetle bize göre siyaset stajının yapılacağı yer il yönetim kurulları değildir.
 

Genel olarak değerlendirdiğimiz de eksikliklerine rağmen yeni il yönetiminin AK Parti Teşkilatı tarafından olumlu karşılandığını, ikili ilişkilerde başarılı ve dürüst kişiliğiyle İl Başkanı Bülent Delican’ın teşkilatta heyecan yarattığını, geçmişte bir şekilde küstürülmüş pek çok ismin Delican’ın da çabasıyla tekrar parti saflarına katıldığını görüyoruz. Yeni il yönetiminin yapacağı çalışmaları da süreci izleyip değerlendireceğiz.
 
SİYASETTE VEFA VAR MI?
Siyasetle ilgili söz söyleme yetkinliğine sahip kişiler, siyaseti genellikle satranca benzetirler. Halk ile vekilleri arasındaki bu yönetici yönetilen ilişkilerinin oluşturduğu siyaset oyununun satranç gibi kendine özgü ustalıkları vardır. Ancak tecrübeyle kazanılan bu ustalık; yeri geldiğinde güç gösterisine, hileye, zeka ya, doğru zamanı kollayıp hamle yapmaya, hesaplı davranmaya ve doğru bilginin ışığında stratejik öngörüye ihtiyaç duyar. İyi bir siyasetçi, siyasetin bu olmazsa olmaz niteliklerinin yanı sıra kararlı ve vefalı bir kişiliğe de sahip olmalıdır. Siyasetle satrancın benzer özelliklerinden biri  her ikisinin de kazanmaya odaklanmış olmasıdır. Satranç ustası, tek bir amaca kilitlenmiştir o da kazanmaktır. Bu amaca ulaşmak için gerekirse bütün piyonlarını, filini, kalesini, hatta vezirini bile feda edebilir. Siyaset de kazanmaya odaklıdır, siyasette de bazı tavizler vermenin gerektiği zamanlar olabilir. Ancak siyasette vefa duygusunun da önemli olduğunu geçici zaferler uğruna bu erdemin ayaklar altına alınmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bazen vefa gösterip kaybetmek, uzun vade de kazanmayı sağlayabilir. Ünlü düşünür Jean Paul Sartre’nin vecizesindeki gibi “ kaybeden kazanıyor” sözü bence bunu çok güzel anlatıyor.

Yıllarca bir siyasi parti saflarında çalışmış kişilerin emeklerinin yok sayılmasını doğru bulmuyorum. Ailesine ayıracağı zamanı parti çalışmalarına ayıran, parasını ve enerjisini partisinin başarısı için çekinmeden harcayan insanların yönetimdeki ekip değiştiğinde yüzüne bakılmaması ve yok sayılması siyasi hayatımızın en büyük yanlışlarından. O yüzden siyasi partiler yetişmiş kadrolarını verimli kullanamıyor. Siyasette tek başına kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Ancak iyi bir ekibi olan siyasiler kalıcı olabiliyor. Geçmişte başarılı olmuş siyasilerin biyografilerini incelediğimizde vefa duygusuna sahip olduklarını görürüz. Darısı günümüzde siyaset yapanların başına…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ak partili
 6 Ağustos 2014 Çarşamba 15:09
eleştirilerinizde haklılık payı var ama sizinde vurguladığınız gibi yeni bir ekip işbaşına geldi. başarılar diliyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz