MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Araf’tan haberler
Tayfun MARO
YAZARLAR
13 Nisan 2018 Cuma

Araf’tan haberler

Lanetliyiz; Cennetten kovulduk. İlk günah mı, bardağı taşıran son damla mı, orası meçhul. Nihayetinde, altında ezildiği lanetin kefaretini ödemek için insanlığın girmediği kılık kalmadı.

Göklerden gelen rivayete göre; Habil ile Kabil’den beri kavga ediyoruz ve kötülüğe teşneyiz.

Habil ve Kabil’in Tanrı’ya sunduğu adaklarla ilk rüşvet ortaya çıktı. Rüşvet vermeyi öğrendik. Ve bir daha asla vazgeçmedik, rüşvet alıp vermekten.

Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesiyle ilk mülkiyet cinayetini işlemiş oldu, insan. Ve o gün bu gündür, herkes, “eli ötekinin gırtlağında” bir hayat sürüyor.

Hayata tutkuyla bağlı olduğu haldei öldürmenin karşı koyamadığı hazzının peşinden giden insanlık; tarih yazıyor, kitlesel cinayetlere methiyeler düzüyor…

Kısacası, sicilimiz bozuk. Hem de çok bozuk.

 

Rivayet o ki yeryüzüne 124 bin peygamber gelmiş. Lakin hiçbiri insanı yola getirmeyi başaramamış.

Ne dinler ne dört kitap fayda etmiş… İyi olmak insana zor geliyor. Problematik varoluşsal…

İnsanlık cinnetin eşiğinde; ötekinin ölümünü alkışlıyor, çetelesini tutuyor, cinayetlerle övünüyor.

Yerinden yurdundan edilenlerin, göç yollarında denize dökülenlerin, açların, çaresizlerin boşluğa yayılan çığlıkları bir ihtimal büyük insanlığın da kulağında yankılanıyor… Ama insanlık trajedisinin bitmesini ummak nafiledir. Ne bitmişliği ne biteceği var.

Öte yanda, kötülüğün çağrısı, büyük insanlığın kulağına hoş geliyor.

İyi ile kötünün hiç bitmeyen kavgasında, kötü sürgit üstün…

İyinin tahtına oturtulan kötü, muzaffer…

Değil mi ki insan kusurlu bir yaratık.

İnsan kusurunu Tanrı ile kapatmak istedi, olmadı; akıl ile kapatmak istedi, yine olmadı. İkisini de beceremedi. Veya bunu arzu etmedi, kusurlu kalmak istedi.

Belki de insanın kusuruyla var olması gerekiyor. Mükemmellik, yok oluşun ta kendisi olduğuna göre… Mükemmel, kendini tamamlamış, bitmiş, son bulmuş olan değil midir?

Tuhaf bir türüz. Soyutlama yeteneğimiz gelişmiş, düşünmeyi biliyoruz, akıllıyız, konuşmayı ve yazmayı öğrenmişiz, alet yapıyor ve kullanıyoruz… Akabinde uygarlık kurmuşuz…

Gelin görün ki, kurmakla övündüğümüz ve yere göğe sığdıramadığımız o uygarlık, yeryüzü yaşamını bitirmek üzere… “İnsanın yeryüzü yaşamına düşman olduğunu” düşündüren bir durum var ortada.

İnsanın, parayı yaşamdan daha değerli kılmayı başarmış bir tür olarak, akıllı olduğunu söylemek, doğru mu? Uygarlığın üstünde yükseldiği para ve mülkiyet, insan zekâsının karinesi ise, yeryüzü yaşamı neden can çekişiyor, insanlığın dörtte üçü neden sefalet içinde?

İnsanlık, hayatı kendi türüne zindan etti. Bu meselede gevezelikten öte gösterebildiği bir varlık yok.

Uygarlaşma sonucu geldiği yer itibarıyla, insan, tüketim toplumunun öznesi, tüketimin nesnesidir. Sonluluk ile sonsuzluk, varlık ile hiçlik arasında yaşadığı gelgitlerle mütecanis hayatın müptelası insan, kusurlu bir yaratık olduğunu ve bu halin getirdiği laneti görmezden geldiği sürece, insanlık durumu iyileşmeyecek.

Araf’tayız, lakin belirsizliğin hazzını yaşamıyor, büyük insanlık… Sanki yaklaşan büyük bir felaketi bekliyor… Huzursuz… Mutsuz… Tedirgin… Ve kıyamet alametleri bir bir zuhur ediyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ISMAIL
 14 Nisan 2018 Cumartesi 02:53
Sizlersiniz, sorumlu olan; her kesilen agactan, urettiginiz kimyasallarla tum yasami yok etmekten! Son uyarici, soyledigini soyledi! Itaat edip etmemek de de hursunuz! Ama itaat etmeyenlere em büy?k azap ineceginden HIC KUSKUNUZ OLMASIN! SEVGIMIN BUYUKLUGU KARSISINDA EGILMEYENI, BOYUN EGDIRMEK BENIM GOREVIMDIR! DUNYA SIZIN ISTEDIGINIZ GIBI OLMAYACAK, EYYY! YONETICILER VE DE ELIT KESIM!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz