MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP’de kronikleşen sorunlar devam edecek…
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Eylül 2014 Pazartesi

CHP’de kronikleşen sorunlar devam edecek…

Sosyal demokrat partilerde sağ ve sol kanatlar vardır ve bu kanat hareketleri partiyi daha güçlü kılar. Böyle olduğunu biliyoruz… Ama CHP’de olan bitenler, işlerin pek öyle gitmediğini düşündürüyor.
Kanatlara dönüşmesi gereken siyasi gruplar, bu doğrultuda çaba sarf etmek yerine, birbirini yok etmeye yönelik yıkıcı eleştirilerle CHP’yi yıpratıyor.
Kutuplaşarak yapılan siyasetten topluma yansıyan olumsuz tabloda görülen Türkiye vizyonu yetersizliği, CHP’nin olası iktidarının önündeki en ciddi engeldir.
18. Olağanüstü Kurultayda bu engel aşıldı mı? Aşıldığını ummak istiyorum. Ama iyimser değilim.
 
Kurultayda, Kılıçdaroğlu derli toplu bir konuşma yaptı; Konuşmasında, önümüzdeki 9 ay boyunca, iktidar olmak için CHP’nin nasıl siyaset yapacağının ipuçlarını bulmaya çalıştık.
Üretimsiz zenginleşmenin çarpıklığına işaret eden Kılıçdaroğlu, borçlanarak tüketmek suretiyle zenginleşmek yerine üreterek yaratılan zenginliği paylaşmayı savunduklarını söyledi. Bu önemliydi.
Her kafadan bir ses çıkmasının önünü alacağını söylemesi de önemliydi. Genel Merkez kararlarını ve Parti politikalarını hep birlikte savunmak gerektiğini söylerken çok haklıydı.
Muharrem İnce’nin hamaset yüklü konuşması prim yaptı; Akıl çağında bir CHP delegasyonu bekleyenler için hayal kırıklığı olmalı…
 
Kılıçdaroğlu’nun aldığı 744 oya karşılık İnce’nin aldığı 415 oyun yaratacağı güçler dengesine bakarak; CHP’de suların durulması bir yana, içten içe daha da dalgalanacağını söylemek mümkün.
Bu dalgalanma büyür ve dışa vurursa, iki CHP’den sadece birine yol verir: Ya Batı Anadolu’nun ulusalcı CHP’si öne çıkar; Ya da Türkiye’nin sosyal demokrat CHP’si…
Kendimizi kandırmayalım, Muharrem İnce’nin muhtemel liderliğindeki ulusalcı CHP’nin Ege Bölgesi dışında iktidar şansı olmaz. Yani iktidar olmak için Erdoğan’ın federasyon kurmasını bekleyecekler. Doğu’da Kürtlerin HDP’si; Batı’da Türklerin CHP’si, Ortada AKP…
 
Kılıçdaroğlu’nun 944 delegenin imzasıyla aday gösterilmesine karşın aldığı 744 oy çok tartışılacak. İnce’nin öne sürdüğü “korku imparatorluğu” suçlaması bana pek ikna edici gelmedi. Yüzergezer 204 delege oyu, “korku imparatorluğu” karinesi olmaktan çok, o delegelerin düzeysizliğini gösteriyor.
 
Bundan sonra ne olur?
Parti içi mücadele sürer. Parti içi çatışma kültürüne aşina olduğumuz için bu durumu yadırgamayız. Parti Meclisinde sadece 4 fire verdiğine göre, Kılıçdaroğlu istediğini aldı. Bence hiç mazereti yok.
Yakında seçim startı verilecek. Seçim hazırlıkları, iç sorunları büyük ölçüde bastıracak.
Büyük başarı veya büyük hezimet; her şey, 2015 Haziran seçimlerine endekslenmiş durumda…
 
Kim sağcı, kim solcu tartışması tam bir saçmalıktı; Partiyi sağa kaydırdığı için Kılıçdaroğlu’nu eleştiren İnce’nin solculuğu tanımlamasından sol anlaşılmıyor ama ne gam, Nazım’dan bir şiir okudu ya…
Sağ ve sol kavramları yeni kuşakların zihninde yok. İdeolojiye yeni yaklaşımlar çok farklı. Sağ-sol tartışması, genç kuşakları CHP’den biraz daha uzaklaştırdı. Kendilerini CHP’nin demirbaşı olarak görenler bu gerçeği artık görmeli.
CHP, kapitalist sistemin dışında duran bir parti değildir. Programında açık bir dille yazılmış; piyasa ekonomisini kabul ediyor…
Üretim ilişkilerini değiştirmeyeceksin, üretim araçlarının mülkiyet sorunu seni ilgilendirmeyecek ama hızlı solcu olacaksın… Geçelim bunları…
CHP bir sistem partisidir, sistem içinde kalarak, üretimi artırmak, üretimin adil paylaşımını sağlamak, sosyal refahı yaygınlaştırmak, istihdam, eğitim, genel sağlık sigortası, insan hakları ve özgürlükler gibi temel meseleleri sosyal demokrat programlarla hayata geçirmeyi amaçlar.
Sosyal demokrat düşünce, işleri, meçhul bir devrimin gerçekleşeceği meçhul bir zamana ertelemez, olmayacak devrimle insanları avutmaz; “hemen şimdi olacaklar” ile ilgilidir.
Ve sosyal demokratlar, uzlaşma kültürünü en iyi bilenlerdendir.
 
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi, içine sıkıştığı dar alandan çıkarmak için mücadele ediyor. İşi hiç kolay değil. Akşamdan sabaha sonuç alınacak gibi değil.
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama Türkiye değişiyor. Kürtler, Sünnilerin ve Alevilerin bir kısmı, kimlikler üzerinden siyaset yapmaya başladı. Din ve etnisite gruplarının talepleri kamusal alanı zorluyor; Sorunların nasıl ele alınacağını ve çözüm üretmeyi bilen bir CHP’ye şiddetle ihtiyaç var.
Sorunlar, öteden beri söylene gelenlerle çözülecek gibi değil, yeni şeyler söylemek gerek. Ezberlerimizi bozmaz isek, kıyılar kaderimiz olacak… O da nereye kadar!
 
Sosyal demokrat bir partinin sağ ve sol kanatları, siyaset yapmak için herkese yeter. Yeter ki demokratik yönetim biçimlerine mesafeli olmasınlar.
CHP sosyal demokrat bir kimliğe sahipse, Mehmet Bekaroğlu’nun veya Mansur Yavaş’ın CHP’deki varlığını sorgulamak kimsenin haddi olmamalı.
Benim bu Kurultaydan çıkardığım sonuç; CHP, sağ ve sol kanatlarını bir an önce oluşturmak zorunda. Bu sorun çözülmedikçe, CHP’de siyasal kimlik tartışmaları bitmez.
 
Önümüzdeki 9 ay çok çetin geçecek. AKP bütün alanlarda hareketlendi; 2015’te son noktayı koyup, 2023’ün yoluna Başkan’ın kırmızı halısını sermeye hazırlanıyor.
CHP, “Nuh’un Gemisi” değil, Cumhuriyet Aydınlanmasının sosyal demokrat öncü partisidir. Güneydoğu’da de facto süren otonomi meşrulaştığında, CHP’nin mevcut yönetimi anlamsızlaşabilir.
Yeni toplumsal mutabakat, CHP’nin vereceği en zorlu sınav olacak…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 9 Eylül 2014 Salı 14:57
Halkta sosyal demokrasi talebi gösterin o zaman CHP'nin belirlediği ideolojinin isabetli olduğunu söyleyeceğim. Halkta böyle bir talep yok. Parti tepeden inme Sosyal Demokrasi dayatıyor. Bugün Avrupa'da sosyal demokratların sermayeye tam teslim olduklarını görüyoruz. Böyle bir zihniyet altı oku da savunamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz