MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ekonomizm çok revaçta ama…
Tayfun MARO
YAZARLAR
7 Eylül 2018 Cuma

Ekonomizm çok revaçta ama…

Ülke yönetimi Dolar ile kavga ediyor. Yeni günah keçisi; Dolar. Yönetimin çıkan ekonomik krizi izah etmek için kullandığı argüman ise; Dış dinamik etkisi… Anahtar cümle; Finansal saldırı var!

Hal böyle olunca, piyasalarda yaprak kıpırdasa derhal hem makro hem mikro iktisat yorumları devreye giriyor… Bir sürü bilimsel açıklama yapılıyor. Okurken insanın içi çekiliyor.

Dahası başımıza ne gelirse emperyalistlerden bilir olduk. Hepimiz fena halde antiemperyalistiz… En kayda değer olan ise, İslamcı diye bildiklerimizde bu krizin Atatürkçü etkilere yol açması…

Bununla birlikte, antiemperyalist bir ortak programın ortaya çıkması söz konusu bile değil. Muhafazakârların böyle bir derdi hiç olmadı. Üstelik öyle sırtını doğudaki emperyal güçlere dayamak suretiyle batıdaki emperyal güçlere karşı verilecek antiemperyalist mücadele, düşündürücüdür.

 

Ülkede, hane başına düşen okullu veya alaylı ekonomist sayısı ne kadar çokmuş, meğer... Tabii ki onlara ihtiyacımız var. Ama yaşanan krizi bu denli sayılara boğmaya da gerek yok, diye düşünüyorum. O kadar teknik bilgi ve ayrıntı, akılları karıştırıyor. Sorunlar, o sayısal veri kalabalığında ve kehanet kıvamında tahminler arasında kaybolup gidiyor. Oysa daha basit düşünmeye ihtiyacımız var.

 

Efendiler, yatırım yaptılar, iş yaptılar, yediler içtiler ve sonunda hesap nasıl şaştıysa, ceplerinde, önlerine koyulan faturayı ödeyecek para yok. Ve döndüler millete, pamuk eller cebe, diyorlar.

Efendilerin yaptığı borcun genellikle ikili karakteri oluyor;  uluslararası sistemden para alınırken “evrensel” kurallar işliyor, geri ödenirken ise “milli” bir dava oluyor. Evrensel alıp milli ödemek fikri çok yaratıcı… Meali; Efendiler alacak, millet ödeyecek…

 

Bir de suçu salt emperyalizme yükleyenler var…

Günümüzde, gelişmekte olan ekonomileri yöneten iktidar zümreleri indinde emperyalizm, dış borcu geri ödeme aşamasında işler karıştığında, milleti kafakola alma operasyonunun kod adıdır.

Kafakol operasyonu tamamlandığında hidayete eriyoruz ve şiddetle emperyalizme karşı oluyoruz.

Benim anladığım, kriz dönemlerinde, bize para veren iyi (!) insanların kötü ruhlu alacaklıya dönüşmüş haline, emperyalist dış güçler, deniyor. Lenin’in kemiklerini sızlatmak istemem ama…

 

Sayıların dili kriz zamanlarında zehir saçıyor. CHP’li Erdoğdu’nun yaptığı şu açıklamaya bakın;

“Ülkenin batma riski dünyanın en yüksek seviyesine çıktı; 550 CDS. 500’ü geçtiğinde, bu ülke batmıştır, deniyor. Buna dayanamayız. Bu işin sonu kötü.” Bunlar kavgada söylenmez…

 

Tamam, dert büyük de, şimdi karalar mı bağlayalım! Battıysak alacaklılar düşünsün… Zaten parayı alanlar ortalıkta yok. Çoktan paraları balya balya sırtlayıp götürmüşler... Borcun sahibi, bu durumda, millet oluyor... İyi ama millette para ne gezer! Zaten paramız olsa bize millet denmezdi.

Neyse, alacaklılar çok üstümüze gelirse, “para yok, 60 yıl sonra gelin” deriz. Komşu öyle söyledi, oldu.

 

Neden ekonomik krize girdik? İşte bu soru çok tehlikeli. Ekonomizm tuzağına düşmek için bire bir.

Varolmanın gereği, her birimizin tek tek yeryüzünden alacağı var. Dünya nimetlerinden payımıza düşeni almak için didinip duruyoruz.

İşte bu hengâmede, Dünya nimetlerini doğru dürüst paylaşamayınca çıkan kavganın en tırmanmış haline kriz, buhran falan diyoruz. Kavganın doruğu ise, savaştır.

Paylaşamayınca iki tane dünya savaşı çıkarmış tekin olmayan bir türüz. Dikkatli olmak lazım.

 

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz