MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Esad’ı bitireceğini sananlar!
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
8 Ekim 2014 Çarşamba

Esad’ı bitireceğini sananlar!

Tek kelime ile aptaldır dersem yanlış sayılmaz…
Bölgedeki çıkar dengeleri ve onların arkasındaki büyük güçler dikkate alınırsa ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Sürekli ABD’nin adı geçtiği için Rusya’yı unutanlara hatırlatmak istedim. Rusya bölgede 
ABD’den daha etkili ve güçlü bir konumdadır.

ABD ve müttefikleri, Rusya ve Şanghay Birliği karşısında son çırpınışlarını yaşıyor.
İsrail, Kürt koridoru vs. bunlar en son umutları idi. Olmaz artık!

ABD ve müttefiklerinin(buna Türkiye de dâhil) bundan sonra yapması gereken en doğru şey ‘açık kapıdan arkasını dönüp çıkmasıdır’!

ABD, Irak işgali ile başlayan süreçten beri sürekli kan kaybetmektedir; Rusya, Çin ve İran’ın önlenemez güç birliğinin karşısına koz olarak oynayabileceği tek piyon Kürtler idi. Onu da eline yüzüne bulaştırmıştır.

Özellikle İran’ın varlığının küçümsenmesi ve İran rejimine karşı güdülen düşmanlık bu süreçte hep aleyhlerine işleyen bir faktör olmuştur.

Nitekim geçen yıl İran ile ilişkilerde yumuşama dönemi başlatılmıştır. Bu yumuşamanın sürdürülmesi İŞİD güçlerine karşı alınacak tutuma da bağlıydı. Nitekim ABD bu konuda harekete geçmiştir. Ancak bu taktiksel tutum yeterli değildir.

Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin odaklanması gereken mihenk taşı ise kendi ulusal güvenlik ve çıkarları olmalıdır.

Öncelikle kabul edilmesi gereken gerçek; Esad gitmeyecektir. Çünkü ne Rusya ne de İran buna izin vermez.

Ayrıca Esad’ın kalması ya da gitmesi o kadar önemli değil. Önemli olan bölgedeki enerji kaynaklarının paylaşım ya da kontrolünde akılcı ve ortak projeler üretilmesidir.

Bu paylaşım ya da kontrolde, son kertede kararı verecek olan sadece Rusya, ABD, Çin ya da İran olsun istemiyorsak, bölgedeki tüm halklarla birlikte dayanışma içerisinde olmak zorundayız.
Bunun yolu ise; kimin Kürt, Türk, Arap, Şii, Sünni vs. gibi etnik ve mezhepsel kökenine bakmaksızın, sadece ulusal güvenlik ve çıkarlarımızı ilgilendiren ortak paydalarda buluşmaya çalışmaktır.

Peki, bu nasıl olacak diye sorarsanız; bunun için, yediden yetmişe hepimizin sağduyulu davranması ve birbirimize insancıl gözlerle bakması şarttır.

Geçmişi değiştiremesek de, geleceğimizi, geçmişten ders çıkararak daha adil ve uygar bir temelde inşa edebiliriz.

Bu sınırlı hayatta, sınırlı dünya kaynaklarını paylaşmanın en akıllıca yolu; birbirini katlederek yok etmek değil, birbiriyle bölüşerek çoğaltmak olmalıdır.

İsa’nın bir somun ekmeği, binlerle paylaşmasının sırrının ‘sevgi’ olduğunu unuttuk mu? 
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz