MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mehmet Bekaroğlu CHP’yi sağa çeker mi?
Tayfun MARO
YAZARLAR
1 Kasım 2014 Cumartesi

Mehmet Bekaroğlu CHP’yi sağa çeker mi?

CHP’de bu soruyu soranların sayısının durumdan endişe etmemi gerektirecek kadar çok olduğunu fark edince, ancak espri konusu olabilecek bu soru cümlesini başlığa çekmek gereğini duydum.
 
Evet, Mehmet Bekaroğlu, Erbakan’ın öncülüğünü yaptığı siyasal gelenekten geliyor. Fakat bunun yanı sıra Mehmet Bekaroğlu iyi bir solcu, iyi bir entelektüel, iyi bir müslümandır. Ve partiyi sağa çekmesinden endişe duyanların muhtemelen çoğundan daha tutarlı sol bir çizgide siyaset yapıyor. Sosyal demokrat düşünceye uzak bir insan değil.
Gelin görün ki, CHP’ye gelişi hakkında ne söylediği merak bile edilmediği gibi, dindarlığı üzerinden siyasal konumu kategorize edilerek kendisine olmadık siyasal roller biçiliyor ve gerçekle bağları çok zayıf eleştiriler yöneltiliyor.
 
Geçen hafta, Seferihisar Belediyesi’nin ve benim de üyesi olduğum İzmir Düşünce Topluluğu’nun davetini kabul ederek İzmir’e gelen Mehmet Bekaroğlu’nu Seferihisar’da dinleme olanağım oldu.
Her zamanki yalın, zarif, kaliteli duruşuyla konferansa ev sahipliği yapan Tunç Soyer’in de söylediği gibi zihin açıcı bir konuşmaydı.
Mehmet Bekaroğlu, “Ortadoğu’da ve Türkiye’de kimlik siyaseti” üstüne konuştu.
 
“Ortadoğu’nun bir bataklık olmadığını, bunun oryantalist bir yaklaşım olduğunu” söyleyerek söze giren Bekaroğlu, Ortadoğu’da farklı kimliklerin birlikte yaşama kültürüne sahip olduğunu ve Batı’nın bu yapıyı bozmak istediğini öne sürdü. Bunun yolunun da kimlik siyasetinden geçtiğini; din ve etnisitenin, kimlik siyasetinin temeli olduğunu söyledi.
‘Avrupa’nın monolitik, Ortadoğu’nun çoğulcu olduğu’ tezi ilginç olmakla birlikte, tartışmaya açık…
 
Kimlik siyasetinin bölge ülkelerinde farklı sosyal grupların birlikte yaşama koşullarını yok ettiği bir gerçek; neredeyse kan dökülmeyen ülke yok. Hakeza AKP’nin kimlikler üzerinden dizayn ettiği siyasetin Türkiye’de toplumu böldüğü de bir gerçek.
%35-%65 denklemi üstüne inşa edilen kimlik siyaseti AKP’yi iktidarda tutuyor ama toplumda meydana gelen tehlikeli bölünmelerden sonra toplumu kim tutacak orası meçhul.
Mehmet Bekaroğlu’nun dile getirdiği bu endişeleri paylaşmamak mümkün değil.
 
Sonuç olarak, Mehmet Bekaroğlu diyor ki; “Toplum bölünüyor, çözüm sosyal demokrasi.”  “Cumhuriyet’in kuruluşu” ve “çok partili siyasal yaşam” gibi iki büyük dönüşümde oynadığı rol ile kendini kanıtlamış CHP’nin, bugün ihtiyaç duyulan çoğulcu toplum ve katılımcı siyasete dayalı sosyal ve siyasal dönüşümü de başarabileceğini düşünüyor, söylüyor.
Buna ben de inanıyorum. Ve Mehmet Bekaroğlu’nun varlığının CHP’ye değer kattığını düşünüyorum.
Kapitalizmin “kıt kaynaklar, sınırsız ihtiyaçlar” tezine, “ihtiyaçlar sınırsız değildir” diyerek karşı çıkan Bekaroğlu, solun neresinde durduğunu çok net ifade ediyor.
O bunları söylerken, Engels’in Anti-Dühring adlı eserinde yer alan şu sözlerini anımsadım; “Özgürlük, zorunlulukların bilincine varmaktır.” Zorunluluğu kavramadan özgürlük olmuyor.
 
Bilinmeli ki, Mehmet Bekaroğlu CHP’yi sağa çekmez, çünkü sağcı değil; İslamcı çizgiye hiç çekmez, çünkü siyasal islamı amaçlıyor olsaydı, hiçbir kuvvet onu CHP’ye getiremezdi.
Mehmet Bekaroğlu Partiyi çekse çekse, daha tutarlı bir sosyal demokrat çizgiye çeker. Buna da CHP’nin ihtiyacı var.

Emine Ülker Tarhan’ın istifa gerekçeleri sosyal demokrat düşünceye ne bir şey katıyor ne bir şey eksiltiyor.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 why?
 1 Kasım 2014 Cumartesi 12:31
Atatürk´e kefere diyen adam CHP´e birsey katacaksa istemeyiz kardesim. Onun ne katacagi bellidir. Sizin bu yazinizda , sizin Atatürk hakkindaki düsüncenizi ortaya koyuyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz