MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Merdivanım kırk ayak, kırkına vurdum dayak
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
29 Kasım 2019 Cuma

Merdivanım kırk ayak, kırkına vurdum dayak

Özellikle İstanbul ya da Ankara’da, güz meyvelerinden sohbet açıldı mı, ben konuyu bile isteye çekirdeksiz nara getiririm. Genellikle de aynı müstehzî tepkiyle karşılaşırım: “Yahu , çekirdeksiz nar olur mu?”

Cevabım nettir: Arkadaş, çekirdeksiz nar olmasa, “Şu İzmir’den aman,  çekirdeksiz efem de, nar gelir.” türküsü yakılır mıydı?

Hiçbir fırsatı kaçırmam. Balıklıova’nın ve Emirâlem’in o cânım çekirdeksiz narlarını, eğer mümkünse eşe dosta tattırıp İzmir farkını meyveler ve türküler üzerinden de ortaya koymaya bayılırım.

*

Muammer Ketencoğlu ne güzel özetlemiştir: İzmir ve yöresi türkülerinin, Ege'nin müzik, halk oyunu ve giysi geleneğinin temelini oluşturan Zeybek kültürünün etkisinde kaldığını; Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecindeki otorite boşluğu ve toplumsal eşitsizliklerin de Zeybek kültürüne Batı Anadolu'da yaşam alanı yarattığını biliyoruz.

Cumhuriyet ile  birlikte Zeybeklik kurumu ortadan kalkmışsa da, onun yüzlerce yıllık kültürel birikiminin ürünü olan ezgi ve danslarının her vesileyle icra edildiğini; en önemlisi de o ruhun hâlâ yaşadığını da biliyoruz. Bugün Zeybek oyunları temposuna göre 'ağır, ağırca, kıvrak' olarak sınıflandırılıyor.

Ritmik yapılarının 'Aksak'; makamsal yapılarının Rast, Dügâh, Segâh olduğunu; davul, zurna, bağlama ailesi, kaval, kabak kemâne, keman, ut ve darbukanın eşlik ettiği zeybek oyunlarının çoğunun solo nitelikli olduğunu ve doğaçlama sergilendiğini söyleyebiliriz.

***

Türkülerimiz ise bambaşka bir derinliğe sahip... Her birimizin çeşitli ortamlarda, değişik vesilelerle bu güzel türkülerin hikâyelerini dinlemişliği de vardır. Ahmet Günday’dan ne çok Ege türküsü hikâyesi dinlemiştim. Şimdi kaydetmediğime üzülüyorum. Unutamadıklarımdan biri de, bir Karaburun türküsü olan 'Asmalı Mencere'... Bizim kıyı Ege’nin çapkın efelerinden biri için yakılmış. “Merdivanım kırk ayak / kırkına vurdum dayak.”

Çocukluğumda Dikili’de öğrenmiştim, sopa gibi tahta cisimlere “dayak” dendiğini... “Benden başka seversen / Kalkmaz döşeklerde yat.” Bedduanın inceliğine ve zalimliğine de dikkat isterim. Kolay değil, insanın gözü arkada kalmayacak; ama ne çare ki, o dönemlerde de gurbet hep içlerindeymiş. Askerlik desen, bitmek bilmezmiş. Öyle öyle yakılmış bu içli türküler...

***

Bütün bu çağrışımları aklıma getiren, yüreğime düşüren bir şahane koro konseridir efendim. Ege Kültür Derneği'nde çok güzel, çok samimi bir 'İzmir Türküleri' gecesi yaşadık eşle dostla. Sazlar, danslar, türküler eşliğinde.

Bildiklerime eşlik ettim, bilmediklerime içerledim. Ah birazcık kulağım, az biraz da sesim olaydı dedim.

Koristlerden Selçuk Karabat, seslendirdiği İzmir türküsünü öyle içten söyledi ki, etkilenmemek mümkün değildi. Muzaffer Sarısözen’i sevgi ve saygıyla andım…

Berrin Elmas ise bir Narlıdere semâhı söyledi ki, dinleyemediğinize yanın derim. Talip Özkan, Ahmet Günday derlemesi…  Türkülere eşlik eden, Zeybek oynayıp Semah dönen gençlerle daha da bir güzelleşti konser. Tufan Güldaş Hocamız ve hepsi birbirinden kıymetli saz ustalarına buradan selam olsun. Hepsine sevgiler…

Prof. Dr. M. Öcal Özbilgin’i ve Ege Kültür Derneği’ni kurup büyük özveri ile çalışan yönetici ve üyelerini ise ayrıca kutluyorum. Sanırım başka bir yazıdan tekrar olacak, ama Bedri Rahmi'ye söz düşüyor tam da burada: “Ne zaman bir köy türküsü duysam, / Şairliğimden utanırım. / Şairim, / Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum. /Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim, / Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm.”

Var mı ötesi?.. Bu güzel etkinlikte emeği geçenleri alkışlıyorum. Hayat, sanatla çekilir hâle geliyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Tamer bölükkbaşı
 6 Aralık 2019 Cuma 19:37
Üstada içtenlikle katılıyorum.ogün gerçekten muhteşemdi.emeği geçen herkese teşekkür ediyor,devamını diliyor,sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
 Kemal Kendircioğlu
 3 Aralık 2019 Salı 11:40
Cumhur Bey konu böyle ise sizin TRT'ye dava açmanız gerekir. TRT eskisi gibi türkülerin hikayelerini anlatsa ne iyi olur. Onlar anlatmıyorsa siz anlatın Nedim Bey. Ne güzel anlatmışsınız. Ailecek üç dört kez okuduk. Gene okuruz.
 CUMHUR AYTAÇ
 30 Kasım 2019 Cumartesi 19:33
BİR KONUYA AÇIKLAMA GETİRME İHTİYAÇIN DA BULUNMAK İSTERİM İzmir Karaburun türküsünün için de geçen( Merdivanım kırık ayak,kırıkına vurdum dayak) değil de MOR DİVANIM KIRIK AYAK ,KIRIĞINA VURDUM DAYAK) TIR OTANTİĞİNDE BU ŞEKİLDEDİR Bu araştırmayı Emekli MÜzik ÖğRETMENİ Yıldırım AYTAÇ Karaburun Türkülerini araştırıp TRT sunduğunda BU DEĞİŞTİRİLİP SAHİPLENİLMİŞTİR . Rahmetli Durmuş Yazıcı oğlu zamanında...MERAK EDENLER OLURSA Karaburn türküleri kitabında bu türkülerin otantik şekilde notaları ve sözleri bulunmaktadır.SAYGILARIMLA...
 Esin Kurt
 30 Kasım 2019 Cumartesi 00:20
Bornova EÜ Etnoğrafya Müzesi’ndeki türkü gecesi gibiyse Harika bir gece olmuştur.Ne mutlu söyleyenlere ve dinleyenlere......
 Sinan Güngör
 29 Kasım 2019 Cuma 17:17
Harika bir yazı. Ve Gördüm ki; Sayın Nedim Atilla konuya oldukça hakim. Kendisini kutluyorum. ??????????????
 İkbal zeybek
 29 Kasım 2019 Cuma 11:52
NedimBey her zaman olduğu gibi ne güzel yazmışsınız kaleminize yüreğinize sağlık .Çok duygulandım.Türkülri ve öyküleri ben hep çok etkilmiştir sevgi ve saygılarımla
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz