Yok, yok… Ben İbrahim’e dedim CHP’nin üzerine bu kadar gitme. İsmet Paşa’nın solcu düşmanı olduğunu yazarsan birçok kişinin hayal dünyasında deprem olacak, ortalığı karıştıracak ve CHP’nin temellerini sarsacaksın. Demedim mi İbrahim?
Dur be aslanım, yapma be İbrahim!
Yakın tarihimize böyle dalışlar yaparsan “tek partili, milli şef’li ve karneli ” yılları yazarsan olmaz ki…
Çiçekten, böcekten, sahilden, güneşten, diyetten, poptan ve toptan bahsetsen olmaz mı? İsmet Paşa rahmetli bazıları için “kült”, bazıları için tartışılmaz bir postüla bazıları için ise “büyük yoldaş”tır…
Lütfen İbrahim, lütfen… bu durumda olan insanları düşün. Yaşayacakları inkırazın, hayal kırıklığının ve psikolojik travmanın yol açacağı tahribatı düşün!
Gel vazgeç bu işten, İsmet Paşa döneminin fikir ve icraat yönünden sol ile sosyalizme nasıl büyük bir darbe vurduğunu; Nazım’ın, Dinamo’nun ve daha bir çok solcunun bu dönemde zulüm gördüğünü, fişlendiğini, zindana atıldığını, sürüldüğünü ve eserlerinin toplatıldığını yazma!
Aman diyin, bilhassa Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetten “Faşist İtalya’ya” selam gönderdiği ve İsmet Paşa Hazretleri ile İtalyanlar başvekili muhterem Duce’nin yan yana fotoğraflarının basıldığı o gazetenin ilgili nüshasını sakın ha sakın hatırlatayım deme! (Şimdi bir de rahmetli Atsız’ın “Davetiye” şiirini hatırlayıp yeni bir bahis açma e mi İbrahim!)
Recep Peker'le birlikte 1936 yılında faşistliği iyice depreşerek "seçimle gelen TBMM'nin dışında ve üstünde, atamayla gelecek bir yüksek konsey oluşturma" tasarısını Mustafa Kemal Atatürk'e sunan ve onu çok kızdırıp fırçayı yiyen kişinin de İnönü olduğunu söylemeyi de aklından bile geçirme!
Hele hele İsmet Paşa’nın Başvekil ve Reis-i Cumhur olduğu yıllara hiç girme, n’olur; başta TKP, Çiftçi ve Köylü Partisi, Türkiye Sosyalist Partisi, Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi ve daha birçok sol oluşumun o dönemlerde kapatıldığını, iştirakçilerinin ve yöneticilerinin cezalandırıldıklarını yazma!
Bilhassa Atilla İlhan’ın bu konuda İsmet İnönü dönemini çok eleştirdiğini, Nazım’a ve Dinamo’ya reva görülen zulümleri affedemediğini hiç kimseye söyleme… Bunları kimse bilmemeli, kimse duymamalı ve kimse konuşmamalı İbrahim…
Hem niye yazmak istiyorsun ki, İsmet Paşa’nın Ecevit ile arasının açık olduğunu, Ecevit’e karşı çıktığını, CHP’den istifa ettiğini ve hayatının sonuna kadar bir daha CHP’ye üye olmadığını… Niye yazıyorsun, ne gereği var?
Gel “kaygılıyız” diye imza toplayan yüz sanatçıdan bahset. O yüz sanatçıdan; Küçük İbo’nun dizisinde oynadığı “Raşit Ağabey” rolüyle adını Dünya Sanat Tarihine altın harflerle yazdıran Levent Üzümcü’yü hatırla ve tebessüm et. Tivitleriyle gençleri galeyana getirip şu an güney sahillerimizde seviyeli ilişkilerine kademe atlatan sanatçılarımızın şık mı yoksa rüküş mü olduklarını tartış. Olmadı Tahkim’e başvuran Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan ya da ne bileyim Gezi Parkı eylemlerinden söz et, Survivor’u yaz… Olmadı, Kuzey Güney’in veda gösterimini; Karadayı için yeni sezon tahminlerini veya futbol transfer haberlerini yaz…
Ama lütfen böyle gerçeklerden bahsetme, ne gereği var İbrahim?
Bak seni uyarayım İslam'ın şartı beştir, altıncısı da haddini bilmektir. Ayrıca CHP’nin de altı oku vardır. Şimdi sen diyeceksin onlar bir oku çıkardılar milliyetçiliği unuttular diye… Onlar böyle sık sık işin okunu çıkartırlar. Sen fazla takılma bunlara İbrahim…
Sen yine de beni dinlemeyip tüm bunlardan bahsedecek gibi duruyorsun.
Ne diyeyim; hayırlısı be İbrahim…
Sayfa başına git