Uğursuz- Enflasyon

Bugün niyetim CHP’nin yeni İzmir Belediye Başkan adayı üzerine yazmaktı. Ama dün bazı gazetelerde kerameti kendinden menkul bugüne kadar yaptığı işlerde bir tek başarısını görmediğimiz bir uğursuzun adını gazetelerde okuyunca vaz geçtim. Sadece şunu yazayım, CHP yönetimi o şahsı İzmir’de herhangi bir yere aday gösterirse çok büyük tepki çeker, seçimi kaybeder. Umarım kaybeder…

***

Elbette evine ekmek götürmek birincil derdi olmuş insanın umurunda değil hangi partinin kimi aday göstereceği. 2001 yılındaki rakamlara zıplayan enflasyon memleketin en büyük derdidir bugün. Dün TÜİK tarafından açıklanan rakamlar özellikle Üretici enflasyonunun yüzde 50’lere yaklaşması trajik sonuçları getirir. Siyasete, sandığa yansır mı bu muhalefetle yansımaz. Yani enflasyon yüksek çıktı diye iktidar partisinin kendisini üzmesine gerek yok. Ahali bildiği yere oyunu verecektir.

Benim üzüldüğüm kendini doyurmaktan aciz bir ülke haline bilerek ve isteyerek gelmiş olmamız.

Dün açıklanan enflasyon rakamlarında fiyatı en çok artan ürün domates... Yemesek olmaz mı? Eylül ile birlikte domatesin zamanı geçmedi mi? Şimdi yediğimiz domateslere sağlık açısından ne kadar güvenebiliriz ki? Hormon diye bir şey yok mu?

***

Enflasyon haberlerini okurken bir habere denk geldim ve utandım. Ceviz ve badem fiyatlarının artan kur oranlarından etkilendiğini bildiren Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Hüsamettin Karaman, basın toplantısı düzenlemiş ve doların yükselmesi ile cevizin, bademin, çiğdemin fiyatlarının yükselmesinden dert yanmış.

Nasıl utanmayayım. Dünyanın en büyük ceviz ormanlarına, bir zamanlar en çok badem ağacına sahip olan Türkiye’nin şimdi onları ithal ediyor olmasına “yazık” denmez de ne denir? “Vatandaşım muz yiyecek” deyip çikitaları Türkiye’ye yığan kişi öleli çok oluyor ama necip milletimiz ithal meyvenin, kuru yemişin tadını aldı bi kere.. Daha da vazgeçmez.

Dönelim basın toplantısına… TÜKSİAD’ın yıllardır kuruyemişte kaçakçılığın önüne geçmek amacıyla ithalat vergi oranlarının düşürülmesi için çabaladığını anlatan Karaman, çabaların karşılığını aldıklarını hatırlattı. Karaman, neler demiş: “Geçen yıl Aralık ayında kabuklu kabuksuz badem ve ceviz ithalatında yüzde 43,2’den yüzde 15’e; kaju ithalatında uygulanan gümrük vergisi oranı da yüzde 30’dan yüzde 10’a düşürülmüştür. Ancak, Haziran ayı itibariyle yürürlüğe giren ABD menşeli badem, ceviz ithalatında yüzde 20 olan ek gümrük vergi oranıyla birlikte ithalat vergi oranlarının bu ürünler için yüzde 35 oranına tekrar yükselmiştir. Amerika’dan yüksek oranda ithal edilen badem ve ceviz için getirilen yüksek gümrük vergisi oranlarının, ülkemize bu ürünlerin yeniden kaçak girmesine ve kayıt dışı olarak piyasaya sunulmasına neden olacağını öngörmekteyiz. Bu durum, sektördeki rekabet ortamını bozmakta, aynı zamanda kayıt dışı olarak piyasaya sunulan ürünler gerekli denetimlerden geçmediğinden toplum sağlığı için de risk oluşturmaktadır.”

Yahu buna inanılır mı? Amerika’dan Türkiye’ye kayıt dışı ürün nasıl girer? Suriye sınırı mı orası? Bu arkadaşlar yaklaşık olarak diyorlar ki, “ithalatta vergiyi sıfırlayın, memleketteki üreticiyi biraz daha yok edelim”…

Kaju yağında yıkansınlar inşallah…

***

Biz çiğdem deriz ama genel adı ay çiçeğidir.  TÜKSİAD Başkanı’nın verdiği rakamlar korkunç:

 “Çin’de üretilen ay çekirdeği ithalatı 2018’in ilk 7 ayında yaklaşık 62 bin tona yaklaşarak 75 milyon dolar ile iç pazarda yer buldu. Bu durum Türkiye’deki yerli ay çekirdeği üretiminde ve tüketiminde önemli oranda düşüşe neden oldu. Yerli ay çekirdeğin fiyatı siyah Çin çekirdeğinin fiyatının yarısından düşük olmasına rağmen tüketici, ithal edilen Çin çekirdeğini tercih etmektedir…”

Gördüğünüz gibi asıl mesele ahalimizde…

Öyleyse geçin acunun karşısına yeyin çinin ayçekirdeklerini…

Sonra düşünün bakalım neden enflasyon yükseliyor diye…

“Üretimde kalite ve verimlilik ön planda tutulmalı”

“Ay çekirdeğinde artan gözetim fiyatı uygulaması, aynı zamanda ülkeye yasadışı yollardan giren ay çekirdeği miktarı artışını da beraberinde getirdi” diyen Karaman, şu önerilerde bulundu:

“Yerli ay çekirdeği üretimindeki düşüşün ve yüksek ithalat oranlarının yerli üretici üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması için iş birliği yapılmalı. Tarım Bakanlığımızın Ziraat Odaları ve ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak başlatacağı tohum temini çalışmaları, tohum ıslahı ve üretiminin faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Ay çekirdeği için artacak gümrük vergilerinin ise çekirdeğin kaçak yollarla ülkeye getirilmesine neden olacağını öngörmekteyiz. Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin ihracatı destekleyici etkisi tartışılırken, çerezlik ay çekirdeğinin iç pazarın yanı sıra ve dış pazardaki rekabet gücünü artırmak için tarımsal üretimde kalite, verimlilik ve çeşitlilik artışının, ürünlerin standart hale getirilmesinin, gerçek üreticinin maliyetlerini düşürmenin yerli ay çekirdeği tüketimini artıracağını düşünmekteyiz.”