Türkiye çok ciddi bir Devlet krizi ile karşı karşıyadır.
Kurumlar ve kurallar topluluğu ve hiyerarşisi olan Devlet bütünüyle kurumlar kargaşasına düşmüştür.
Kasetler havada uçuşmaktadır.
Siyasetçilerle iş adamları yerli dizilerde ki diyaloglar gibi karşılıklı konuşmalar yapmaktadırlar.
Antidemokratik yasalar peşpeşe TBMM ye sevk edilmektedir.
Her gün bir başka yolsuzluk dosyası açılmaktadır.
Tayin furyası alıp başın gitmektedir.
Polis Savcıyı, Savcı Mahkemeyi, diğer kurum ve kuruluşlar bağlı bulundukları kurum ve kuruluşları dinlemez hale gelmiştir.
Anketler yönlendirilmekte, kamuoyu araştırması değil kamuoyu oluşturması için anketler ortalıkta dolaşır olmuştur.
Yazılı sözlü basına olmadık baskılar uygulanmaktadır.
Ekonomi tek kelimeyle alarm vermektedir.
Kredi notu durağandan negatife çevrilmiştir.
Döviz alıp başını gitmekte, faizler yükselmektedir.
Cemaat, iktidar ve illegal örgüt çatışması her geçen gün şiddetlenmektedir.
Türkiye’nin çevresi kan ve barut kokusundan geçilmemektedir.
İnterneti bile baskı altına alacak yasalar çıkarılmıştır.
Hasılı tablo asla iç açıcı değildir.
Bu vahim tablo karşısın da iktidara gelince ;
Her geçen gün kan kaybetmektedir.
Her gün bir istifa haberi ile uyanıyoruz.
Başbakan sakin olup durumu toparlayacağına , her geçen gün hiddetini dahada artırmakta, kendisi dışın da hemen herkese çatar bir tavır sergilemektedir.
Ne dışarı da ne de içerde dost kalmamış gibidir.
Artık tepkiler alenen yapılmakta, Bakanlar konuşurken salonlar boşaltılmaktadır.
En yetkili ağızlar Silivri de ki yurtseverlerin tutsaklıklarının bir kumpas olduğun artık açıkça söylemekte ve fakat şu ana kadar kayda değer bir hukuki tedbir alınmamaktadır. Yurtseverler tutsaklığa devam etmektedirler. Söylenenler oyalamadan ibarettir.
Bütün bu vahim tablo karşısın da önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler dikkate alınırsa, o seçimler için bir milat teşkil eden yerel seçimler acaba ertelenebilir mi?
Daha açık bir ifade ile açıkça söylemese de Başbakanın bu hiddetine bakarsanız vahim tabloyu gördüğü ve bu sebeple yerel seçimler de alacağı önemli düşüşler ve hatta birkaç puan düşüşler bile kendisini ve partisini çok zora sokacağını hesaplayarak yerel seçimleri erteleme gibi bir düşüncesi olabilir mi?
Bence olabilir.
Peki bu mümkün mü? Elbette mümkün,
Önce Anayasaya bir bakalım:
Madde 78. Ne diyor? “Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse TBMM seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.”
Savaştamıyız? Değiliz ama Suriye meselesi her gün gündemde. Bu güne kadar izlenen politikalar doğan ve doğacak olan sonuçlar savaş sebebi sayılamaz mı?
Bekleyelim görelim.
Sayfa başına git